Diyarbakır’da oynanan maç üzerine sportif konuşmak yerine işin siyasal yönüne bakmak sanki bugün için daha doğru. Zamanı geldiğinde terörizme karşı yumuşak gücünüzü göstermenin gerekliliğini anlatıyor bu tip karşılaşmalar. Bu tip organizasyonların bölgede artmasının faydalarını görmek kısa vadede bile mümkün olabilir.
Bir şehrin veya bölgenin merkezi siyasetini terörün sert elinden alıp kültür-sanat-spor gibi alanlarla buluşturmak en çok terör üzerinden etrafa zarar vermeye çabalayan terörizme cevaptır. Burada şunu da belirtmek gerekiyor. Terörü bitirelim, öyle bu belirtilen alanlarda faaliyete geçelim yaklaşımından, bu tip faaliyetlerle terörü engelleyelim demek artık hakim yaklaşım halini alabilmelidir.
Bu tip bir siyasette her şey de devletten beklenmemelidir. Bölgede eğlence-kültür-sanat faaliyetleri üzerinden ciddi kazançlar elde edebilecek girişimciler için fırsatlar sadece “mevcut” kelimesi ile de ifade edilemez.
Benzer faaliyetler için dünya örnekleri ciddeye alınabilir. ABD-AB’ deki örneklerde, bu tip faaliyetler, merkez şehirlerden çevre şehirlere doğru gidildiğinde de ilgi ve alakayı üstlerine çekmeyi büyük oranda başarıyorlar. Bu yöntemlerin başarılı olması için belki de en önemli kriter, hep belirttiğimiz gibi devletin eğlence-kültür-sanat gibi alanlardan elini ciddi şekilde çekmesi. Üstelik devletin elinin olmadığı organizasyonlar, bölgede güven yaratma açısından da çok faydalı olabilecektir.
Pek çoğumuz fark etmiştir Diyarbakır’a gelen İskoçlar’ın şehirdeki gezilerinde gördüğü ilgiyi. Bu ilginin yarattığı olumlu atmosfer en çok ortalığı yangın yerine çevirmek isteyen kötü niyetlilere karşı bir yanıttır. Üstelik dünyalılaşmak ve uluslararası kültürlerarası ilişkiler, bölgede tekil bir hakimiyet yaratmak isteyenleri çaresiz bırakabilecektir.
Dünyanın daha çok ilgisini çeken bir Diyarbakır’da PKK sabah akşam PKK-Devleti üzerine konuşsa ne olur? Uluslararası gezginler ve ziyaretçilere karşı PKK’nın hangi silahı toptan bir şekilde işleve sahip olabilir ki?
Keşke Türkiye’nin en “büyük” futbol kulüpleri, yine çok tanınmış uluslararası diğer kulüplerle hazırlık maçlarını Diyarbakır’da yapsalar. Bu tip bir girişimi sağlamak çok zor olmasa gerek. Aynısını konserler için de düşünebilirsiniz. Uluslararası “yıldızlar” PKK siyasetinin üzerine “kabus” gibi çökerler.
Eğlence-Kültür-Sanat dallarının samimiyeti devletin asker eliyle kuracağı her türlü iletişimden daha kuvvetlidir. Üstelik bu şekil, “seni dönüştürmek için” senin yanında görünüyoruz algısını da ortadan kaldırmaya meyillidir. Her faaliyetin ticari olarak kazanan iki tarafı da, serbest ticari faaliyetler üzerinden yaratılabilecek özgür bir yaşama kapıları aralayacaklardır.
Her şey bir anda olmaz, evet. Fakat, gösteri dünyasının turnelerinin bir ayaklarının da Diyarbakır’dan geçmesi zamana yayılmış bir normalleşmenin önemli göstergeleri olurlar.
Gösteri düzenleyen tüccarın elde edeceği kar, aynı zamanda özgür bir ülkeye doğru giden yoldur.
Comments